Boşu
boşuna bulunduğumuz topraklara, yaşadığımız coğrafyaya cennet yakıştırması
yapılmıyor ya. Her yerde ayrı bir güzellik, her yerin mutlaka görülmesi gereken
tarihi kalıntıları. Ege tarafına doğru gittiğimizde sanayileşmenin ve muhteşem
doğası, mutlaka görülmesi gereken enfes yapılar. Dünyaca ünlü olan, sayısız
turist alan plajlar... Güneye gittiğimizde mükemmel bir doğa ve deniz, kum ve
güneş. Bunların yanı sıra tarihin hediye ettiği göz kamaştırıcı yapılar da
bulunmakta elbette. Peki, görülesi yerler bununla sınırlı mı? Doğu'ya ve Güney
Doğu'ya gittiğimizde ecdadın bize miras bıraktığı yapılar, suyun en doğal hali
ve tarihi çarpılar.
Ne
kadar anlatsak da bitmeyecek ülke güzelliklerinden Karadeniz'de bulunan
ormanlık alanlar, serin deniz ve açık mı açık gökyüzü bunlardan bazıları
mesela. Yine devam edecek olursak, İç Anadolu bölgesinde hem sanayileşme
anlamında mükemmel hızlı bir gelişim, hem de doğanın en güzel tablolarını
yakalama şansı herkes için bulunmakta.
Son
olarak Marmara bölgesi görülesi yerler kapsamında ele alınırsa başta tüm
dünyanın aşık olduğu şehir, İstanbul... Sonrasında birçok medeniyetin izlerini
taşıyan tam bir kültür zenginliği olan topraklar bulunmakta. Ülkemiz bu konu
açısından öylesine şanslı ki gezilip görülesi yerleri ne kadar da anlatsak
mutlaka bir yerlerde eksik kalan bölümler olacaktır. Bundan ötürü bu
söylediklerimiz ufak bir özet olarak dileyene yardımcı olmasını temenni
ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder